Antalya’da yıllardır un ve yem fabrikası işleten İş insanı Nuri Büyükselçuk, yem fiyatlarına yapılan zammın enflasyonun gerisinde olduğunu belirterek, girdi maliyetlerine gelen zammın yarısı kadar yem fiyatlarını artırdıklarını söyledi.

ENFLASYONUN ALTINDA ZAM YAPILDI
Artan işçilik, enerji ve diğer girdi maliyetleri nedeni ile fiyatlara zam yapmak zorunda olduklarını belirten Büyükselçik, son 3 yılda TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının yarısı kadar yem fiyatlarında artış yapıldığını belirtti. 2022 yılı enflasyonun yüzde 64, yem fiyatlarının ise yüzde 49 arttığını belirten Büyükselçuk, “2023’te enflasyon yüzde 64, yem fiyatları yüzde 31, 2024 yılında ise enflasyon yüzde 44 yem fiyatları yüzde 28 arttı. Yani son 3 yılda yem sanayicisi, enflasyonun altında zam yaparak devletin enflasyonla mücadelesine katkı verdi” dedi.

FİNANSMAN VE TABAN FİYAT UYGULAMASI
Enflasyon oranında zam yapmamalarında; Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) uygun fiyatlı hububat tedarik etmesi ve son 2 yılda döviz kurunun yükselmemesi nedeni ile ithal girdi maliyetlerinin yükselmemesinin etkili olduğunu belirten Büyükselçuk, “Yem sanayicisinin karı yüzde 3-5’i geçmez. İnsanlar bize ‘Bu kadar az zam yaptıysanız biz yemi niye bu kadar yüksek fiyata alıyoruz?’ diyor. Bunun iki nedeni var. Birincisi; finansman. Üretici finansmanı 3 ay vadeli sağlıyorsa, yüzde 15 finansman maliyeti biniyor. İkincisi ise; Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği süt taban fiyatı. Şu anda belirlenen fiyat; 17,15 TL. Onun çok altında süt satmaya hazır insanlar var. Fabrikalar da bu taban fiyata uymak için belirlenen fiyatta süt aldığı insana yem fiyatlarını zamlı veriyor” ifadelerini kullandı.

TÜM SEKTÖR ZAN ALTINDA
Süt-yem takası nedeni ile sektördeki rekabetin bozulduğunu ve bu uygulamaya karşı olduklarını belirten Büyükselçuk, şunları söyledi: “Bazı firmalar sütünü aldığı üreticiye yemi kendisinden alma şartı sunuyor. Birkaç firmanın yaptığı bu tutum nedeni ile tüm yem sanayicisi zan altında kalıyor. Bu durum rekabeti olumsuz etkiliyor. Rekabet Kurulu bu konuda devreye girmeli. Yem fabrikası süt toplamıyorsa veya süt toplayan firma ile organik bağı yoksa belli yerlere yem satması imkansız. Piyasada alım gücü düştüğü için fabrikaların elinde çok süt var. Yem takası ile piyasayı ve rekabeti bozucu önlemler alınıyor. Şu anda Çin’de, Dünya buğday stoğunun yarısı var. Bu biraz da gıda güvencesi anlamına geliyor. TMO’nun buğday alımı ve stoğu yapması bizi güvende hissettiriyor”.
ANTALYA GÜNDEM GAZETESİ/HASAN YAVAŞLAR