Antalya, tarihi, coğrafi ve kültürel miras bakımından birçok güzelliği içinde barındırıyor. Hem coğrafyacı hem de gezgin olan Strabon, Termessosluların kendilerini Pisidia halkı olan Solymi olarak adlandırdıklarını bahsetmiştir. Asıl olay Büyük İskender’in M.Ö. 333 yılında kenti kuşatmasıyla tanınmıştır.

TERMESSOSLULAR GEÇMESİNE İZİN VERMEDİ
Büyük İskender şehrin ele geçirmek büyük çaba göstermiş ancak alamamıştır. Dönemin tarihçesi Arrian, şehrin özelliğini yazısında aktarmış. Şehrin aşılmaz doğal engeller nedeniyle küçük bir gücün bile kolayca savunabileceğinden bahsetmiş. İskender, Frigya’ya gidebilmek için Termessos’dan geçen yolu kullanmak istediği ancak Pergeliler yanlış yolu söylemiştir. Termessosluların yolu kapatması nedeniyle öfkelenen Büyük İskender Termessos’u almak istemiş ancak şehri ele geçiremeyeceğini bildiği için İskender bir saldırı gerçekleştirememiş ve yolunu değiştirerek Sagalassos’a çevirmiş.

ALCETAS’I ALMAK İÇİN GELEN 40 BİN PİYADA, 6 BİN SÜVARI
Tarihçi Diodorus, Termessos tarihi için bir olayı tüm detayları kaydetmiş. İskender’in ölümünden sonra generalleri arasında başlayan selefler savaşından biri olan Antigonos Monophtalmos, kendisini Küçük Asya’nın efendisi ilan etmiş ve destek üssü Pisidia olan rakibi Alcetasla savaşmak için 40 bin piyade, 6 bin süvari ve çok sayıda fil ile yola koyulmuş. Bu güçlü ordu ile savaşamayacağını anlayan Alcetas ve arkadaşları Termessos’a sığınmışlardır. Termessoslular Alcetas’ı korumak ve ona yardım etmek için söz vermiş.

TERMESSOSLU GENÇLER SAHİP ÇIKTI
Şehrin önüne gelen Antigonos, Alcetas’ı istemiş, şehrin felakete sürüklenmesinden endişe eden şehrin ileri gelenleri, Alcetas’ı Antigonos’a teslim etmiş ancak gençler sözlerini tutmak adına plana uymamış. İleri gelenler, Alcetas’ı teslim edileceği bilgisini Antigonos’a iletmiş gençler çatışmaya devam etmek için şehirden ayrıldıkları anca yakalanmasının an meselesi olduğunu öğrenen ve düşmana teslim olmak isteyen Alcetas yaşamına kıymıştır. Cesedini Antigonos’a teslim eden yaşlılar, şehirlerini kurtardıklarını düşünseler de gençlerin öfkesiyle karşılaşmıştır. Alcetas’ın cansız bedenine işkenceler eden Antigonos, Pisidia’dan ayrılmış ve Alcetas’ın cansız bedenini gömülmeden bırakmış. Yaşananlardan sonra Alcetas’ı onurla gömen ve anısına güzel bir anıt yapan gençler, Termessos’un en gözde anıtını dikmiş oldu.

CAN DÜŞMANI SELGE’YE İNAT II. ATTALOSLA DOST OLDULAR
Likya Birliği’nin bir üyesi olan Araxa’da ele geçirilen bir yazıttı Termessosluların, Likya şehirlerinin yanı sıra Pisidia kenti olan Isinda ile savaştığı kaydedilmiş. Termessos, küçük bir koloni olarak kentten 85 kilometre mesafede olan Oinoanda şehrini kurmuş, bununla da kalmayıp eski düşmanı olan Selge ile daha iyi savaşabilmek için de Bergama Kralı II. Attalos ile iyi ilişkiler kurmuş. II. Attalos bu dostluğu Termessos’ta iki katlı bir stoa inşa ederek ölümsüzleştirmiş. Roma döneminde Termessos’a ‘özerklik’ anlamına gelen haklar verilerek kendi paralarını basma hakkı tanınmış. İmparatorluk döneminde Likya ve Pamphylia eyaletinin bir parçası olmuş.

BİR DEPREM SUSSUZ BIRAKIYOR
Termessos’un sonu ise kuraklıkla gelmiş. Yaşanan depremden sonra su kemeri yıkılan ve su tedarikinin kesilmesiyle şehir yavaş yavaş terk edilmiş. Şehir susuz kalmış ve bir daha şehirde yaşam olmamış. Şehrin aşağısında yer alan Eudokidas kentine geldiği düşünülüyor.
UĞUR FİDAN