Tepeden Tırnağa Tedavi Şart!

Paylaş

Sevdalı olduğumuz Türk Futbolunun çok ciddi bir hastalık yaşadığını düşünüyorum.

Herkes egosunu tatmin ediyor.

Yıkıp, yakıyor…

Sanırım hastayı alkışlaya, ıslıklaya pek yakında uğurlayacağız.

Amansızlığa doğru gidiyor rahatsızlık çünkü!

Allah aşkına dürüstçe cevap verir misiniz?

Serçe parmağınızda enfeksiyon var ve sağlığınız açısından büyük tehdit oluşturuyor.

Cerrahi müdahale şart belli ki!!!

Çaresiz bekler misiniz, çare bulma çabasına mı girersiniz?

Neden bekliyoruz, anlam veremiyorum…

Kangrene doğru giden, ateşli, iltihaplı parmak tedavi edilemeyecek durumda ise kesilip atılmalı değil mi?

Biraz daha beklersek bileğe hatta omuza kadar da gidecek.

Belki beyne, kalbe sıçrayacak, tüm yapıyı da yok edecek…

Antrenörlerden deyişlerle devam edeyim!

Bir iki hafta olmadı!

Beşiktaş’ı şampiyon yapan ve Antalya’da da çalışan ve tekrar BJK’nin başına getirilmesi için çaba ve uğraş içinde olunan, bir kariyerli teknik direktör olan, Sergen Yalçın dedi ki!

Geçtiğimiz sezon Galatasaray lehine verilen hatalı bir karar sonucunda yenildik.

Sonraki haftalarda Hatayspor’u yendik.

İki maçı da tesadüf bu ya!

Aynı hakem yönetmişti.

Kazandığımız maç sonrası, bana “telafi edildi hocam” dedi.

Eğer Sergen hoca, yalan söylemedi ise bu ifade ne tür bir anlam içerir?

Doğru söylediğini düşünüyorum.

Peki, o hakeme sormamız gerekmez mi, telafi ne demek hocam?!

Hey değerli teknik adam kardeş, bu lafı neden bugüne kadar içinde tuttun?

Geçtiğimiz haftanın kapanış maçlarından birisi Konya’da oynandı.

Fenerbahçe maçı 3-2 kazandı. Yine bir teknik adam deyişi ile karşılaştık.

Maç sonrasında Recep Uçar hocam üzüntüsünü dile getirdi.

Sadece kaybeden bir teknik direktörün sesi olarak dinlemedim.

Farklı bir duyguyla, kendimi onun yerine koyarak söylediklerini algıladım…

Diyordu ki, iki kulüp, istediği gibi yönetiyor ligimizi. Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar.

Türk Futbolu’nun geldiği yer belli. Eserinizle övünün…

Haklıydı, yerden göğe kadar…

Ancak bir soru yöneltmek zorundayım Recep hocaya.

Rakibinin teknik adamı siz olsaydınız aynı tepkiyi koyan karşı takım hocasının görüşlerini destekler özellikte davranış sergiler, o içerikte bir konuşma yapar mıydınız?

Çok kötü örnekleri gördüğüm için sadece MAALESEF diyebileceğim.

Kocaman bir teknik adam vardı.

Konya’da da, Hanya’da da çalıştı bir zamanlar…

Çalıştığı sezonlarda iki kulübüne de ve kendi menfaatlerine göre davranmış, beyanatlar vermişti.

Farklı olmayan pozisyon ya da durumlara göre damarlara farklı şerbet akıtanı çok gördüm.

Utanç verici günler yaşanıyor futbolumuzda.

Medya da formalıların işgali altında.

Sosyal medya zaten hep küfür hep bel altı ile meşgul…

Bugün ak dediklerine yarın kara diyebilen, zihniyet fukaraları çoğunlukta.

Hemen hemen her gece, dakikalar boyu, ileri geri oynatıyorlar bir pozisyonu!

Hiç grileri yok, sözüm ona etik değerlere bağlı kalan ve ahlâklı olanların…

Hele bazıları…

Sanki yıllar öncesi, hiçbir hata yapmamış gibi vuruyorlar abalıya, iyiye de, kötüye de!

Vallahi bilen, gören, yaşayanlar, bu tiplerin ne haltlar yediğini hatırlıyorlar.

Tecavüzcü Coşkun rol icabı bu namı aldı.

Sizler tacizde, tecavüzde isim babalığını kimseye kaptırmayan türden yaratıklardınız.

Diğer bazı moderatör ve yandaşları, kendi renginde olanları okşuyorlar, kendi tribünlerine oynuyorlar…

Asil formaların, rekabetine saygıyla, her büyükten bir eski futbolcu, bir eski antrenör koltuğa oturtuluyorlar.

Sizin anlayacağınız, top oynarken kazandılar, teknik adam oldular yine kazandılar.

Şimdi de yorumculuk yapıyorlar ballı böreklisini yemeye devam ediyorlar…

Verilen tüm kararlar, acımasız eleştirilmekte, verilemeyenler ise, kanallarda, sayfalarda dakikalarca, saatlerce hatta günlerce yazılıp, konuşulmakta…

Hakemliğimiz sarsıntılı günler geçiriyor.

Yapılan ve düzeltilemeyen bariz hatalar, yaşanan ve standarttı yakalayamama şeklinde, sıklıkla görülen bazı çirkinlikler hakem camiasının sivri isimlerini çete gibi ortaya çıkartıyor.

Bilirim!

Asla hakem bir formaya sevdalı değildir.

Renk aşkıyla maç yönetmez.

Fakat bu denli ben yaptım oldu, biz istediğimizi yaparız gibi artniyetli de düdük çalınamaz.

Adalet dağıtanlar olarak bir saygınlığınız var.

Elinizde tuttuğunuz, otoriterlik içeren bu gücü kötüye kullanmamalısınız.

Hakkınızda seviyesizce eleştiri yapanları saygısızlar olarak değerlendiriyorum.

Ama sizler de maalesef iyi denetlenemediğiniz için haddinizi aşıyor, sınırları zorluyorsunuz.

Ayrıca sizlerin intikam alma, maçı hakedenden alıp diğerine verme hakkınız da yok!

Bazılarınızda bu çiğ hal hissedilir derecede gözleniyor…

Sizlere; talimatlar çerçevesinde yetki ve görevler verilmiş zaten!

Var uygulaması da var…

Avar da destek veriyor…

Yöneten sizsiniz fakat sahanın tanrısı olmak için pis ve egolu bir gayret içine girmemelisiniz!

Türkiye’de futbol bir öyle bir böyle yönetilmekte ve benzeri koşullarda şuna göre buna göre oynanmakta, bizlerde “cümbür cemaat” heyecan ve şevkle olanı biteni izlemekteyiz!

Yerleşik kültür gibi bir durum adeta!

Her alanda yeni bir yapılanmaya ihtiyaç duyulduğu kesin!

Alttan üste mi olur, üstten başlanır alta doğru mu inilir bilemem!

Ha!

Şehrimizin kulübünü yazmayı unutacaktım az daha…

Kentimizin futbolu da hasta…

Ancak, yönetimimiz teşhisi koydu.

Tedavi için de teknik adam değişikliğine gitti…

Alex hoca, neden geldi? Niçin gönderildi?

Yazacağız sonra…

Emre hoca, nasıl geldi, ne tür beklentiler içinde getirildi.

Bunu da yazar, konuşuruz.

Güzelliklerden bahsedeceğimiz futbol günlerinin özlemiyle, hepinize sağlık ve esenlik dolu günler diliyorum.

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir