Girişimci ruh

Yazar: Erdal Nal
Paylaş

Gerçek anlamda girişimci ruhu taşıyan insanlar her zaman en iyi kazancın var olduğu alanı koklayarak bulurlar. Bununla beraber farklı dönemlerde farklı iş kolları kazançlılık bakımından öne çıkar ve bir süre revaçta kalırlar. Girişimcinin işi, herkesten önce onu bulmak ve pozisyon almaktır. Örneğin, bir zamanlar Kadıköy’de ‘kurtların gezdiği’ söylenen bir yerde arazi almışsanız siz girişimci ruhu taşıyan birisiniz. Ya da herkes bilgisayarın ne olduğunu merak ederken siz ekranda basit çizim ve tasarım yapma çabasına girmişseniz iyi bir girişimci ruhuna sahipsiniz demektir. Çin’den -içinde ne olduğu belli olmayan- bir konteyner satın alma işine girmişseniz ya da 2010’ların başında “Bitcoin diye bir şey varmış, birkaç bin tane alıp kenara atayım” dediyseniz siz de dahi bir girişimci olabilirsiniz. Herkesin altın aramaya geldiği vahşi batıda kürek satmayı akıl ettiyseniz; evet, siz O’sunuz.

Girişimci ruhu taşıyanları ve iyi girişimleri tanımak için iki temel gösterge olduğunu düşünüyorum.

İlki, siz girişime başlarken herkes bir eli cebinde ve diğer elinde sigara sizinle alay etme yarışına girmiştir. Bu çok önemli bir göstergedir. Çünkü kısa süre sonra sağlamasını yapmak için bu kişiler tekrar gelip ellerini önlerinde bağlayarak süklüm püklüm bir halde sizden bu işi kendilerine de öğretmenizi ya da ortak olmayı isteyeceklerdir. Bu ikincil girişimciler çok önemli değildir. Sadece bu işi bırakmanızın zamanının yaklaştığını fısıldayan habercilerdir. Ortak olmak için ya da işi öğrenmek için gelenler kapıda kuyruk olmaya başladığında ise artık yeni bir girişim alanı aramaya başlamanızın zamanı gelmiştir. Belki de, işi bırakıp bu işin eğitimini satmaya başlayarak yeni bir girişim başlatırsınız.

İkincisi ise karşı cins eğilimleridir. (Erkek egemen toplum yapısının -ok’un icadından bugüne kadar- devam ettiğini düşünecek olursak bir genelleme üzerinden ilerleyeceğiz. Günümüzde kadınların birçok alanda girişimcilik bakımından sahada ve önde olduklarını görmek insanlığın gelişimi bakımından mutluluk verici olsa da, bu yazıda tarihsel nedenlerle girişimcilerin erkek olduğunu varsayacağız.) Siz bir girişime başladığınızda sezgileri güçlü zeki kadınların ilgisiyle karşılaşacaksınız. Bu da sizin doğru zamanda doğru işi yaptığınızı gösterir.

Bu iki öncü gösterge çok önemlidir ve hiç şaşmaz. Tam tersi olduğunda ise bölgenizde girişim paradigmasının değiştiğini varsayabilirsiniz. Girişimci hisleriniz, başka limanlara yelken açmanız için sizi yönlendirir.

Bir zamanlar devlet adamı olmak iyi bir girişim olarak revaçtaydı. Sonra onları astılar ya da cezaevine attılar. Başka bir dönemde gazeteci, yazar ve entelektüel olmak revaçtaydı. Onları da ya vurdular ya da cezaevine attılar. Farklı dönemlerde işadamı olmak, polis-asker gibi üniformalı meslekler revaçta oldular. Onlara da kumpas kurup acılar çektirdiler. Doktorluk ve mühendislik de bir dönem önde giden meslekler olarak girişimci ruhların seçtiği ve diğerlerinin imrendiği girişim örnekleriydi. Onları darp etmeyi özleyen insanlar(!) çoğaldıkça kabuklarına çekildiler. Sahne sanatçısı olmak, futbolcu olmak, kumarbaz olmak hatta suç dünyasında yer almak da girişim tarihinde ataklar yapan dönemsel örneklerdi. İnanmayacaksınız ama bilim insanlarının ve -gerçek anlamda- sanatçıların at başı öne geçtiği dönemler bile oldu. Bu yüzden bu alanlarda meraklıların ve kadınların ilgileri öncü gösterge olarak belirleyici özelliklerdi.

Peki, öncü göstergelere göre günümüzde önde olan girişimcilik alanları neler olabilir?

Dünyaya baktığımızda; Robot teknolojisi, Web 3.0, Blockchain ve Yapay Zeka ağırlıklı teknoloji girişimlerinin açık ara önde olduğunu söyleyebiliriz.

Ülkemize baktığımızda; dolandırıcılığın girişimcilik anlamında altın çağını yaşadığını görüyoruz. İnsanlarımızın gerçeklikten koptuğu; akıl-mantık-erdem-ahlak yapılarının bozulduğu bu dönemin girişimcileri üfürükçü, cinci, muskacı denilen ve insanları dolandıran gruplar ile finansal özgürlüğe bir an önce kavuşmak isteyen insanları istismar eden yapılar revaçta görünüyor. Şeffaflık, adalet, denetim, etik gibi ilkelerin bir kenara itildiği bu dönemde çok rahat hareket alanı bulabiliyor ve pervasızca bölge paylaşımı yaparak savunmasız insanları dolandırıyorlar.

Bir ülkede girişimcilik alanında akla böyle şeyler geliyorsa, o ülkede tehlike çanları çalıyor demektir. Devletiyle, halkıyla, bireyleriyle silkinerek kendimize gelmemizin zamanıdır. Girişimci ruhları daha çocuk yaşlarındayken tespit edebiliyoruz. Onları yetiştirip desteklemekle işe başlayabiliriz. Akıl, mantık, erdem, ahlak değerlerimizle baktığımız her işin yoluna gireceği düşüncesini ve umudunu taşıyorum. Sağlıcakla…

Yorumlar (16)

  1. Perihan Demir Erkk

    Çok doğru ve yerinde bir yazı. Emeğinize sağlık. Girişimcilik ;bence de insanın kendisini keşfetmeyi gerektirir,bilhassa çocukları küçük yaşta tanıyıp keşfetmekke başlar. Ne yazıkki bu konuda da çok zayıfız çokkk..

    1. Erdal Nal

      Teşekkür ederim.

  2. Murat

    Oldukça genişletilmiş genel ve kanayan yaralara dokundunuz, duyarlar İnşallah…

    1. Erdal Nal

      Teşekkür ederim.

  3. Halil

    Çook iyi…. Kaleminize sağlık.

    1. Erdal Nal

      Teşekkür ederim.

  4. Nural böğürcü

    Emeğinize sağlık cok güzel tespitler ve değerlendirme yazısı doğru bir anlatım.

    1. Erdal Nal

      Teşekkür ederim.

  5. Erdoğan

    Kanayan yaraya parmak bastınız. Umarım kangren olmadan bir çözüm bulunur. Sağlıkla kalın.

    1. Erdal Nal

      Teşekkür ederim.

  6. Aykut Baltacı

    Kutluyorum doğru tespitler

    1. Erdal Nal

      Sağ olun.

  7. Fuat Güneş

    Erdal Bey kaleminize sağlık, çok güzel tespitler yapmışsınız. Özellikle ülkemiz gerçeklerine güzel parmak bakmışsınız.
    Yüreğinize , kaleminize sağlık…

    1. Erdal Nal

      Teşekkür ederim.

  8. Abdullah Akkaya

    Harika ve esaslı bir yazı! Keşke daha çok
    ilgilisi olsa ve sorumluluk taşıyanlar tarafından okunsa… Tebrikler ve teşekkürler…

    1. Erdal Nal

      Teşekkür ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir