Antalya’nın en eski mahallesine yurtdışından akın akın geliyorlar

Antalya'nın Akseki ilçesinde 800 yıllık geçmişi olan Sarıhacılar Mahallesi'ni geçen yıl 80 bin yerli ve yabancı ziyaretçi gezerken, bu yılın 9,5 aylık döneminde ise ziyaretçi sayısı 80 binin üzerine çıktı.
Paylaş

Antalya’nın Akseki ilçesinin 800 yıllık geçmişi olan Sarıhacılar Mahallesi, tarihi dokusuyla öne çıkıyor. Özellikle Almanya, Hollanda, Belçika ve İngiltere olmak üzere, diğer Batı ve Doğu Avrupa ülkelerinden turistlere ev sahipliği yapan Sarıhacılar Mahallesi’nde bulunan 300-400 yıllık düğmeli evler, tarihi cami ve tarihi göç yolu, misafirlerin öncelikli uğrak yeri oldu. Antalya’nın zengin tarihine ev sahipliği yapan, tarihi İpek Yolu’nun üzerinde konumlanmış olan Sarıhacılar Mahallesi, pandemi döneminden sonra eski günlerine geri döndü. Sarıhacılar Mahallesi’nin tarihi zenginliklerinden biri olan düğmeli evler, Osmanlı mimarisinin incisi olarak öne çıkıyor. Bu göz alıcı evler, bölgenin kendine has mimari tarzını yansıtıyor ve geçmişin derin izlerini günümüze taşıyor. Zarif detayları ve eşsiz dokusuyla düğmeli evler, mahallenin tarihi ve kültürel hazineyi temsil ediyor.


Antalya’nın Akseki ilçesinde 800 yıllık geçmişi olan Sarıhacılar Mahallesi’ni geçen yıl 80 bin yerli ve yabancı ziyaretçi gezerken, bu yılın 9,5 aylık döneminde ise ziyaretçi sayısı 80 binin üzerine çıktı.

TURİSTLER BURAYI ÇOK SEVİYOR

Daha çok Avrupalı turistlerle çalıştıklarını belirten Soysürlü, “En fazla Almanlarla çalışıyoruz. Pandemiden bu yana Ruslar da portföyümüz arasına girdi. Akseki’de köy turu olarak sunduğumuz Sarıhacılar köyüne geliyoruz. Burada tarihi kervan yolunu, 600 yıllık camiyi gösteriyoruz. Düğmeli evleri gezdirip bu konuda bilgiler veriyoruz. Sadece insanlar kültür değil, tatile geldikleri için doğayı da görmeyi istiyorlar. Yine sedir ağaçlarının içerisinde hafif bir doğa yürüyüşleri yapıyoruz. Altınbeşik Mağarası’nı ziyaret ediyoruz. Bu turlardan ciddi şekilde olumlu sonuçlar alıyoruz” dedi.

KÖYDE YAŞAMAK İSTİYORLAR


Son dönemlerde turizmin boyutunun değiştiğini anlatan Soysürlü, “Maalesef son dönemlerde turizmin boyutu değişti. İstediğimiz boyutta buraya müşteri portföyü yakalayıp getiremiyoruz. Yılın 12 ayında açık bir acenteyiz. Yılın 12 ayında bu turlarımızı yapıyoruz. Ayrıca web sayfalarından ve internetten bu bölgelerin tanıtımını da yapıyoruz. Eskilerde daha çok kapasite ile gelebilirken 2016-2017 yıllarında senede bin-bin 500 kişi buralara getirirken şu anda senelik sayımız 400-500 e kadar düştü. Yabancı misafirler özellikle Sarıhacılar köyünü çok beğeniyorlar. İlgilerini çekiyor. Çünkü burası sakin, doğanın içerisinde muhteşem bir yer” şeklinde konuştu.


Sarıhacılar’da restorasyonlar yapan turizmci Mustafa Kavasoğlu ise Sarıhacılar köyünün 2000 yıllarının başlarında turizme açıldığını söyledi. 2010 yılından itibaren buraya yıkılmaya yüz tutmuş düğmeli evleri alarak yerleştiğini anlatan Kavasoğlu, “Almış olduğum düğmeli evlerin restorasyon işlemlerini yaptım. Ayrıca buraya Türkiye’nin en büyük en zengin etnografya müzesini kurdum. Müze, Kültür ve Turizm Bakanlığından resmi olarak onaylıdır. Ayrıca burada bir otelimiz ve turizm işletme belgeli restoranımız var” dedi.

Pandemi öncesi Sarıhacılar’da çok ciddi bir ivme olduğuna dikkat çeken Kavasoğlu, “Sarıhacılar köyü turizme açıldığı yıldan itibaren pandemi dönemine kadar ciddi turist akını vardı. Özellikle Norveç, İsveç, Finlandiya, kuzey ülkelerinden çok ciddi misafir ağırlıyorduk. Pandemi ile birlikte kesilmişti. Nihayet bu yıl yine eski o ivmeli zamanlarını kazanmaya başladı. Yani bu sene yılbaşından itibaren 80 binin üzerinde yerli ve yabancı ziyaretçi ziyaret etti. Bu az bir rakam değil. Oldukça ciddi bir rakam. Bu yıl sistemden oldukça memnunuz. Köyümüz yeniden canlandı. Şimdi çok daha iyi gidiyor. Sonbahar döneminde kültürel tarafı yüksek turistler gelmeye başladı. En fazla Almanlar ve Polonyalı turistler geliyor. İlk kez Baltık ülkelerinden Litvanya gelmeye başladı. Yine Rusya ve diğer ülkeler diyebiliriz” şeklinde konuştu.

“SARIHACILAR BU ÖZELLİĞİNİ HİÇBİR ZAMAN KAYBETMEYECEK”

Kavasoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kültür ve Turizm Bakanlığımız burada ‘Koruma Amaçlı İmar Planı’ çalışmaları yürüttü. Aşağı yukarı sonuna gelindi. Bu çalışmalar ile birlikte Sarıhacılar bu özelliğini hiçbir zaman kaybetmeyecek. Burada Kültür ve Turizm Bakanlığına teşekkür ediyorum. Burası öyle enteresan bir köy ki, burada hiç beton yapı olmayan bir köydür. Halen eskisi gibi tam orijinal düğmeli evlerin bütün özelliklerini taşıyan binalardan oluşmuş bir yer. Bazı evler olduğu yerlere yıkılmış fakat yavaş yavaş restorasyonlar gerçekleştiriyor. Ben birçok ülkede bulundum ve işler yaptım. Ama böyle orijinaline çok yakın ya da orijinali korunmuş bir başka bölge var mıdır bilmiyorum. Onun için burası çok özellikli bir köy. Sarıhacılar köyü tarihi ile kültürü ile doğal müze şeklinde.”

İHA

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir